Koçluk yöntemiyle öğrenme, hali hazırdaki yetişkin öğrenmesi yaklaşımları içinde, erişilmiş en ileri modeldir. Aynı zamanda bu bir düşünce düzenleme metodolojisidir. Pozitif psikoloji ve nöro-bilim 70li yıllardan sonra, bizlere, sağlıklı insanın düşünce yapısına hizmet edecek birçok veri sundu. Bu veriler ışığındaki NLP, bilişsel davranışsal yaklaşımlar gibi disiplinlerden koçlukta geniş bir şekilde faydalanıyoruz. İnsan zihni geleceği tasarlayabilen, geleceği görebilen bir varlıktır.

Kişiler kendini ve geleceği yaratmada, sonuç alacağı yaratıcı ve kararlılıkla sürdüreceği bir performansı göstermek için bu metodolojilerden mutlaka faydalanmalıdır.

Günümüzün iş dünyası esnek, duygusal olarak dayanıklı ve değişime uyumlu lider arayışında… Kişilerin güçlü ve geliştirmesi gereken yönlerini belirleyerek onların potansiyellerini keşfedip daha verimli bir noktaya gelmesini sağlayan yöneticiler, duygusal zekaları gelişmiş, koçluk becerileri olan yöneticiler oluyor. Dünyada şirketlerin bunun için yaptığı yatırım 2017 rakamlarıyla 1 milyar doları bulmuş durumdadır. Kurumlar, lider ve çalışan potansiyelini maksimize etmek için bunun en iyi sonuç veren yöntem olduğunun farkındalar.

Koçluk eğitimlerinde misyon cümlemiz şöyledir: ‘’Her seferinde bir konuşmayla dünyayı değiştiriyoruz’’.  Şimdi bunu misyon edinen koçları dünyaya hediye etmek için bir koçluk programımız var. Dünyanın en ihtiyacı olduğu bir dönemde bu anlamlı vizyona hizmet etmek için KİPOS olarak daima daha iyisini yapmayı hedefliyoruz. Mesleğimizin saygınlığına önem veren ve kendine saygısı olan etik standartları takip eden koçları bünyemize katarak büyüyoruz.

Koçluk eğitiminde en önde gelen amaçlarımızdan biri, kişinin kendi biricikliğini tanıyarak hayata katkı yapacağı güçlü yönlerinin farkına varıp bunu yansıtmanın önündeki engelleri kaldırmasının ve potansiyelini hayata aktarmasının yolunu açmaktır. Bunu yapmak, kişiye tatmin olduğu bir hayatı hediye eder.

Son olarak, hayatın akışı içinde sürekli bir koşturma var. Son yıllarda özellikle teknolojik gelişmelerin yan etkisi olarak kendimizden uzaklaştık. Varlığımızla teması kaybettik ve kim olduğumuzu unuttuk. Dış dünyaya odaklıyız ve kendimizi dış dünyanın beklentilerine göre şekillendiriyoruz. Özellikle sosyal medya bizi, hislerimizi, değerlerimizi ve iç sesimizi dinlemekten giderek uzaklaştırdı. ‘’Ben aslında kimim ya da kimdim?’’ sorusunun cevabını araştırmak için daha dingin ve değer odaklı bir hayatı yaşamaya geçmek, aslında gerçek potansiyelimizin ne kadarını kullandığımızı bilmek, özetle yaşadığımız yegane hayatın hakkını vermek için mutlaka koçluk eğitiminden geçmelidir diyebiliriz.

Kısa bir toplantı yapmak ister misiniz?

Takvimden Gün ve Saat Seçin