Yeni yıla girerken yeni kararlar alırız. Spor salonuna yazılır, rejime başlarız, daha sosyal olmak ya da çalışma odamızı toplamak, eskileri vermek, çocuğumuzla daha fazla vakit geçirmek gibi kararlar alıp kendimizi kısa süre sonra eski halimizde ya da kendimize verdiğimiz sözleri tutmamış buluruz. Bir yıl daha böyle biter. Yıllar birbirini kovalar...

Yapmaktan memnun olmadığımız davranışlarımızı değiştirmek ya da yeni davranış alışkanlıkları edinmek neden bu kadar zordur?

Bu konuda bazı bilgilere sahip olmak belki işimizi kolaylaştırabilir:

KONFOR ALANI: Artık çoğu insanın bildiği ‘’konfor alanı’’ kavramı, sanılanın aksine her zaman konfor içinde olduğumuz alan olmayabilir. Bazen de çok konforsuz olduğu halde bildik duyguyu yaşamak için tekrarlayıp durduğumuz davranışların yarattığı aynılık duygusunun alanıdır.  Alışkanlıklarımızın, gerçekten bizim konforumuzu sağlayıp sağlamadığının farkında olalım.

YENİ DAVRANIŞI OTOMATİK PİLOTTAN YAPAR HALE GELMEK: Zihnimiz yeni bir şeyi öğrenirken yoğun bir çaba harcar. Bu sebeple daima kolay olana ve hiç çabalamadan yaptığına geri dönme eğilimindedir. Nörobilimciler,  davranış ve inançlarımızın %95 inin bilinçaltı zihnimizde programlandığını ve  otopilottan yönetildiğini tahmin ediyorlar. Yani davranışlarımızın ancak %5ini bilinçli farkındalığımızla, seçerek yapıyoruz. O halde seçerek edindiğimiz bir davranışı sürekli tekrarlayarak onu %95'lik dilimde otomatik olarak yapabilir hale gelebiliriz. Örneğin işe gitmek için her sabah bugün gitmesem mi diye pazarlık yapmaz, otomatik olarak yola koyuluruz. Spor salonuna gitmek için ise her seferinde kendimizle pazarlığa gireriz. Bunu işe gitme zihniyetiyle otopilota alıp sorgulamadan yapmayı deneyebiliriz.

YENİ DAVRANIŞI EDİNMENİN ÖNEMİNİ AKILDA TUTMAK: Sağlıklı olmak için dengeli beslenmek gerektiğini biliriz. Ancak güzel bir sofra karşısında bizi yoldan çıkaran düşünceler geçer aklımızdan. ‘’Hayat böyle geçer mi, şimdi dilediğimce yemezsem hayatın anlamı ne!’’  ‘’Can boğazdan gelir’’ ,‘’Şimdi ye bir daha yemezsin’’ vs.vs.vs... Bu durumdaki yeni tutumumuz otomatik pilota geçene kadar, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını edinmenin bizim hayatımızdaki önemini, bunun değerini, bizim ve çevremiz için anlamını hatırlamalıyız. Büyük resmi, belki gelecek hayatımızı gözümüzün önüne getirerek, yeni davranışı seçerek kararlılıkla yolda kalmalıyız. Ta ki bu bizim kimliğimiz haline gelinceye kadar.

DEĞİŞİMİ KİMLİKLENDİRMEK: Yeni davranışı kimliğimiz haline getirmek ne demektir? Başkaları için bazen şöyle deriz: ‘’O hayatta yemez.’’ Mümkün değil yapmaz.’’ ‘’O gelmez spora gider.’’ ‘’Onu nasılsa kandırırız, içmeye kesin gelir.’’vs.vs.vs..

Bizim için de başkaları tarafından sarfedilen böyle cümleler vardır mutlaka. İşte bunlar önce kendimiz için kabul ettiğimiz ve dünyaya ilan ettiğimiz davranış alışkanlıklarımızdır aslında. İçimizde o davranışı öyle benimsemişizdir ki bizi öyle anmaya başlamışlardır. Bizim kimliğimiz haline gelmiştir.

Yeni davranışımız istikrarla tekrar edilirse, artık kim olduğumuzu belirleyen unsurlardan biri haline gelir.

Değişim kaçınılmazdır. Sistem bizi birgün ani bir değişime zorlamadan evvel hayatımızın kontrolünü ele alıp yeni yıl kararlarımızı uygulayalım.

MUTLU YILLAR

Didem Şen Pamuk Yazan: Didem Şen Pamuk